Ayak Seviyorum Ne Demek?
Kayseri’nin dar sokaklarında yürürken, kafamda bir sürü soru dolaşıyor. Bugün sabah, bir arkadaşım bana “Ayak seviyorum” dedi. İlk başta ne demek istediğini anlamadım. Hani, bazen insanlar şaka yapar ya, gülersin, geçersin. Ama bu defa içimde bir şeyler kıpırdadı. O an, sanki bir şeyler yerine oturuyordu. Duygularım karma karışık, bir yandan şaşkınım, bir yandan da o cümle takılı kaldı kafamda. Ayak seviyorum ne demek? İnsanın içini karıştıran bir soru bu. Ama nedense ben de bu soruyu hep kendi içimde sorgulamak istiyorum.
Anlatmak Zor
O gün akşam, Kayseri’nin o soğuk, sararmış akşamına doğru yürürken bir yandan da düşünüyorum: “Ayak seviyorum” dediğinde arkadaşım ne hissetti? Ya da belki de bu sadece bir laf? Ama o kadar içten söylendi ki… Duygusal anlamlar yükledim belki de, kim bilir. İşte o anda, günlüklerime yazmaya başladım, çünkü kelimelere dökmek içimi biraz olsun rahatlatıyordu.
Bu kelime, içimdeki karmaşayı daha da büyütüyor gibi. İnsanların bazen anlaşılması zor olabiliyor, ya da duygularını gizliyorlar. Kimse kolayca açıklamaz ya içindeki derin duyguları. O yüzden, “Ayak seviyorum” cümlesi bir şeylerin işareti olabilir diye düşündüm. Birinin ayaklarını sevmesi, demek ki basit bir şey değil. Bu, sevginin, ilgiyi ya da bazen de gizlediğimiz duyguların bir yansıması olabilir. Ama neden ayak? Duygular derinleşiyor, sanki her şeyin bir anlamı var. Bu kadar basit bir şeyin anlamını çözmek de, hayal kırıklığı yaratıyor.
Ayakların Derinliği
Bazen, insanlar çok basit gibi görünen şeyleri çok farklı bir şekilde hissedebilir. Tıpkı “Ayak seviyorum” demek gibi. Ayaklar, genelde görmezden gelinir. Bir insanın ayakları, en az öne çıkan yerlerindendir, ama bazen işte o görünmeyen, en dipteki yerler öyle özel olabilir ki. İnsanların birçoğu, ayaklarını hiç sevmez, onlardan nefret eder. Ama belki de bu sevgi, birinin gözleriyle gördüğünden çok daha fazlasını hissedebilmekte gizlidir. Ayaklar, bir insanın bedeniyle kurduğu bağın, ona duyduğu saygının da bir göstergesi olabilir mi? Bu konuda düşündükçe kafam daha da karışıyor. Ama belki de sevdiği şey, sadece bir insanın ayakları değil, daha fazlasıdır.
İçimde bir duygu yoğunluğu oluşuyor. Kim bilir, belki de bu cümle, birinin içindeki duyguları başka bir şekilde dışa vurma çabasıdır. Kimi insanlar hissettiklerini kelimelere dökemezken, belki de birinin sevdiği ayaklar, aslında hayatta fark etmediği güzelliklerin bir simgesidir. Bir şekilde hepimizi farklı kılan, içimizdeki hislerdir, değil mi? O yüzden bazen “Ayak seviyorum” demek, her şeyin başından çok farklı bir şey olabilir.
Güzel Bir Hayal Kırıklığı
Aslında, o cümleyi duyduğumda, içimde bir umut vardı. Belki de birinin bana duygularını, içindeki gerçekliği, ne kadar yakın olduğunu gösterebileceğini düşünmüştüm. Ama sonra anladım ki, bu sevimli ve sıradan gibi görünen kelimeler, içimde belirsizlik yaratmıştı. O cümle, bana yeni bir şey sunmamıştı. Yani, sevgi her zaman net bir şekilde anlaşılacak bir şey mi? Bazen duygular, çok başka bir yoldan gelir ve bambaşka şekillerde hissedilir.
Ama bir şey kesin: “Ayak seviyorum” dediğinde, aslında başka bir derinlik vardı. Bu, belki de sadece kelimelerle ifade edilemeyecek bir şeydi. O an için bir umut var gibiydi ama sonunda bir hayal kırıklığına dönüşüyordu. Bunu anlatmaya çalışmak, bazen insanın içinde kaybolmasına sebep olabilir. Ama ne olursa olsun, hayal kırıklığı, başka bir duygunun peşinden gitmek için bazen ilk adımdır, diye düşündüm.
Ayak Seviyorum: Bir Anlam Peşinde
Şimdi hala düşünüyorum, “Ayak seviyorum” demek ne anlama geliyor? Belki bu bir sevgi ifadesi değil, bir başka anlam taşır. Belki de birinin içindeki duygularına duyduğu hayranlık ve bağlılık, ona farklı bir şekilde yansıyordur. Yani, ne olursa olsun, insanların duygularını ifade etme şekilleri birbirinden farklıdır. Herkes farklı bir dil konuşur, duygularını farklı bir biçimde dile getirir.
İçimde bir rahatlama hissi yoktu belki, ama belki de anlamak, bazen bir yolculuğun başlangıcıdır. Ayak seviyorum ne demek? Bunu çözmek, belki de hayatta başka bir şeylere, başka anlamlara ulaşmak için bir fırsattı. Duygular her zaman karışıktır, ve belki de bu kadar derin olurlar ki, bir gün kendini başka bir yerde bulursun.