Kasıtla Ne Demek? İstemeyerek Değil, Bildiğin Bilerek Yaptım!
Şimdi dürüst olalım: Hepimiz hayatımızda en az bir kez şu cümleyi duymuşuzdur: “Bunu kasıtla mı yaptın?” O anda içimizde bir suçlulukla gülümser, belki de masum bir tavırla “Yok yaa, ne alakası var…” deriz. Ama itiraf edelim, bazen gerçekten de “kasıtla” yaparız. Çünkü insanız ve bazen içimizdeki minik stratejist, intikam perisi ya da ilişki psikoloğu devreye girer!
—
Kasıt Nedir, Ne Değildir? (Sözlükten Değil, Hayattan!)
Kasıt dediğimiz şey, bir işi bilerek ve isteyerek yapma durumudur. Yani yanlışlıkla bardak devirmek başka, onu suratına bakarak “kasıtla” devirmek bambaşka bir şeydir. Birinde “ups” dersin, diğerinde “evet, planlıydı” havası vardır.
Ama mesele sadece eylemde değil, niyettedir. Çünkü kasıt dediğin şey, biraz sabır, biraz strateji, biraz da iç dünyadaki tiyatro yeteneğidir.
—
Erkeklerin Kasıt Anlayışı: “Sorunu Çöz, Kurtul!”
Erkeklerin dünyasında kasıt genellikle çözüm odaklı bir şeydir. Onlar için “kasıtla” yapılan hareketler, bir planın parçası gibidir.
Mesela biri seni sinirlendirirse, erkek mantığıyla “kasıtla” mesaj atmazsın. Beklersin. O merak edip yazsın diye stratejik suskunluk uygularsın.
Ya da biri işi sana yıkmaya çalışırsa, sen de “kasıtla” işini kusursuz yapar, parlayan yıldız gibi görünürsün.
Kasıt burada adeta bir satranç hamlesidir. Sessiz ama derinden gelir, hedefi vurur. Erkeklerin kasıtla yaptığı şeyler çoğu zaman “Ben bunu düşündüm, planladım ve başardım.” cümlesinin başka bir versiyonudur.
—
Kadınların Kasıt Sanatı: “Empatiyle İntikam Arasında İnce Bir Çizgi”
Kadınlar için kasıt biraz daha… nasıl desek… sanatsaldır. Onların kasıt anlayışında duygu, ilişki, empati ve intikam gibi duygusal tatlar karışır.
Kasıtla aramamak değil de, bir “story” paylaşarak dolaylı yoldan mesaj vermek…
Kasıtla ilgilenmiyor gibi yapıp, aslında onun ilgisini test etmek…
Kasıtla yanlış anlaşılacak bir laf edip, karşındakinin tepkisini ölçmek…
İşte kadınların kasıt kullanımı, bir Shakespeare oyunu gibidir: Dram da vardır, romantizm de, komedi de. En önemlisi de, sonunda bir ders verilir.
—
Kasıt Gündelik Hayatta Nerelerde Karşımıza Çıkar?
Gelin dürüst olalım. Kasıt, sadece hukuk kitaplarında geçen bir terim değil, günlük hayatımızın tam ortasında yer alır. İşte birkaç örnek:
Patronun seni azarladı diye, ertesi gün “kasıtla” kahveyi dökmek.
Sevgiline trip atarken “kasıtla” story atıp, onun tepkisini ölçmek.
Arkadaşın doğum gününü unuttuğu için senin de “kasıtla” onun doğum gününü es geçmen.
Tüm bu küçük “kasıtlı” hamleler, aslında içimizdeki kontrol arzusunun bir yansımasıdır. Hepimiz hayatın küçük sahnelerinde bu oyunu oynarız.
—
Kasıt İyi mi, Kötü mü? Cevap: Niyetine Göre!
Şimdi gelelim asıl soruya: Kasıt kötü bir şey midir? Cevap, tamamen niyetine bağlı. Eğer bir şeyi bilerek yaptığında zarar vermeyi amaçlıyorsan, evet, bu tehlikeli bir kasıttır. Ama eğer bir ders vermek, hakkını savunmak ya da bir sınır çizmek için yapıyorsan, bu kasıt çoğu zaman seni güçlendirir.
Kasıt aslında bir araçtır. Onu nasıl kullandığın, seni “stratejik bir dahi” ya da “küçük bir şeytan” yapar.
—
Sonuç: Kasıtla Yap, Ama Akılla Yap!
Kasıt, insan doğasının en eğlenceli yanlarından biridir. Hepimizin içinde biraz stratejist, biraz psikolog, biraz da küçük bir yaramaz çocuk vardır. Bazen kasıtla konuşuruz, bazen kasıtla susarız. Bazen kasıtla güler, bazen kasıtla görmezden geliriz.
Peki siz? En son ne zaman bir şeyi “kasıtla” yaptınız? Aşağıya yazın, birlikte gülelim! 😄