Kelimenin Gücü, Anlamın Derinliği: “Özel” ve “Tüzel”in Edebi Yankıları Bir edebiyatçının dünyasında her kelime bir hikâye taşır; her kavram, anlamın katmanları arasında yankılanır. “Özel tüzel” gibi hukuk kökenli bir terim bile, edebiyatın büyülü laboratuvarında yeniden doğar. Çünkü dil, sadece yasaların değil, duyguların da alanıdır. “Özel” sözcüğü kişisel olanı, içsel sesi, bireyin dünyasına ait sırları çağrıştırırken; “tüzel” kelimesi soyut, kurumsal ve kişiliksiz bir düzenin soğuk yankısı gibidir. Bu yazıda “özel tüzel ne demek?” sorusunu yalnızca hukuki bir tanım olarak değil, bir edebi imge olarak ele alacağız. Çünkü edebiyat, kavramların duvarlarını yıkar; onları insanın, hikâyenin ve hayalin içine taşır. — Özel ve…
4 Yorum