İçeriğe geç

Isparta’nın eski adı nedir ?

Isparta’nın Eski Adı Nedir? Bir Şehrin Hafızasında Saklı Psikolojik İzler

Bir psikolog olarak beni en çok büyüleyen şey, isimlerin hafızadaki yankısıdır. Bir şehir adı bile insan zihninde, çocukluktan bugüne taşınan imgeleri, kokuları ve duyguları çağırabilir. Isparta dendiğinde çoğumuzun zihninde gül kokusu belirir, belki bir sabah serinliğinde dağların arasına yayılan sis… Peki hiç düşündünüz mü, Isparta’nın eski adı neydi ve bu isim, bizim bugün şehre yüklediğimiz anlamı nasıl şekillendiriyor olabilir? Bu soru, yalnızca tarihsel değil; aynı zamanda psikolojik bir hafıza sorusudur.

Adların Psikolojisi: Hatırlamak ve Unutmak Arasında

Psikolojide isimler, kimliğin sembolik taşıyıcıları olarak kabul edilir. Tıpkı bireyler gibi, şehirler de adlarıyla birlikte bir kimlik kazanır. Isparta’nın bilinen eski adı “Baris”tir. Bu isim, Latince kökenli olup “barış” ya da “huzur” anlamlarını çağrıştırır. Bir zamanlar Frig, Lidya ve Roma uygarlıkları arasında geçiş noktasında olan bu bölge, tarih boyunca değişen adlarla birlikte kolektif bilinçte de dönüşmüştür. Her isim değişimi, tıpkı insan yaşamındaki bir travma sonrası yeniden yapılanma gibidir — bir psikolojik adaptasyon sürecidir.

İnsan beyninde isimler, yalnızca kelime değildir; duygusal çağrışımların kodlarıdır. Bu nedenle “Baris” adının yerini “Isparta”ya bırakması, bir dilsel değişiklik olmanın ötesinde, toplumsal hafızada da bir yeniden doğuş anlamı taşır. Eskiyi unutmak mı istedik, yoksa yeniyi mi sahiplendik? İşte tam burada bilişsel psikolojinin kapısı aralanır.

Bilişsel Boyut: İsim ve Algı Arasındaki Bağ

Bilişsel psikoloji, adların ve sembollerin algısal çerçeve oluşturduğunu söyler. İnsan, çevresini isimler üzerinden anlamlandırır. “Isparta” kelimesi kulağa sert ama düzenli gelir; “Baris” ise yumuşak ve uzlaşmacıdır. Bu fonetik fark bile, şehirle kurduğumuz duygusal mesafeyi etkiler. Biri sistematik bir düzen hissi verirken, diğeri duygusal bir sükunet çağrıştırır.

Beyin, tanıdık isimlere karşı daha güçlü bir aidiyet hissi geliştirir. “Isparta”yı duyan biri, geçmişten bugüne aktarılan kültürel anlatılarla birlikte “gül şehri”, “Anadolu’nun kalbi”, “huzurun diyarı” gibi sembollerle bağlantı kurar. Böylece isim, bir şehrin psikolojik kimliğine dönüşür. Artık o ad, yalnızca coğrafi bir gösterge değil; insanların duygusal bağ kurduğu bir simgedir.

Duygusal Boyut: Kolektif Belleğin Duygusal Kodları

Bir toplum, geçmişteki adlarını nasıl hatırlıyorsa, duygusal dünyasını da öyle taşır. “Baris” adını duyduğumuzda, içimizde nostaljik bir huzur belirir. “Isparta” ise daha köklü, yerleşik bir düzen duygusu uyandırır. Psikolojik olarak bu iki isim, duygusal ton bakımından farklıdır: biri anılara yöneliktir, diğeri kimliğe.

Duygusal psikolojiye göre, insan beyni bir ismi yalnızca tanımaz; ona duygusal bir değer atfeder. Isparta’nın bugünkü kimliği, bu yüzden yalnızca geçmişin kalıntılarından değil, duygusal sürekliliğinden beslenir. Eski adın unutulmuş olması, aslında bir unutkanlık değil; yeni bir aidiyetin inşasıdır. Tıpkı bireylerin travmalarını dönüştürüp yeni bir benlik inşa etmeleri gibi, şehirler de isim değiştirerek iyileşirler.

Sosyal Boyut: Kimlik, Toplum ve Aidiyet

Sosyal psikoloji açısından bir şehrin adı, kolektif kimlik inşasında kritik bir role sahiptir. İnsanlar yaşadıkları yerin adını bir “biz” duygusuyla sahiplenir. “Ben Ispartalıyım” ifadesi, bireysel kimliği toplumsal aidiyetle birleştirir. Oysa “Ben Baris’liyim” deseydik, belki de bambaşka bir kimlik hikayesi anlatıyor olurduk.

Adlar, toplumsal yansımalar yaratır. Şehrin ismi değiştikçe, insanlar da kendilerini yeniden tanımlar. Bu durum, grup kimliği ve sosyal uyum süreçleriyle doğrudan ilişkilidir. Toplum, geçmişin adını unutarak değil, onunla uzlaşarak sağlıklı bir kimlik inşa edebilir. “Isparta” bu anlamda yalnızca bir coğrafi bölge değil, ortak bir psikolojik mekandır— geçmişin “Baris”’inden bugünün “Isparta”sına uzanan bir duygu köprüsüdür.

İsimler ve Benlik: Birlikte Var Olmanın Psikolojisi

Her insan gibi her şehir de, geçmişiyle barıştığı ölçüde güçlenir. “Isparta’nın eski adı nedir?” sorusu, aslında şunu da sormaktır: Biz geçmişimizle nasıl bir ilişki kuruyoruz? Eski ad, bastırılmış bir anı gibi geri dönmeyi bekliyor olabilir; yeni ad ise bu anının dönüşmüş halidir. Psikolojik açıdan bu süreç, tıpkı bir insanın eski benliğini kabullenip yeni bir kimlik oluşturmasına benzer.

Belki de Isparta, adının değişimiyle birlikte toplumsal bir yenilenme süreci yaşamıştır. Tıpkı insanın kendini yeniden adlandırması gibi, şehir de kendi hikayesini baştan yazmıştır. Ve her yeniden adlandırma, bir kendini yeniden tanıma biçimidir.

Sonuç: Adın Ötesinde, Hafızanın Derinliği

Isparta’nın eski adı “Baris” yalnızca tarihsel bir bilgi değildir; bu bilgi, kolektif ruhun derinliklerinde yankılanan bir simgedir. Adların psikolojisi bize şunu öğretir: Her isim, bir duygunun, bir belleğin, bir kimliğin taşıyıcısıdır. Şehirlerin isimleri değişse de, onları var eden insan deneyimi değişmez.

Belki de asıl soru şudur: Biz kendi geçmişimizin “eski adını” ne kadar hatırlıyoruz? Çünkü Isparta gibi, biz de bazen unutmayı bir savunma, hatırlamayı ise bir iyileşme biçimi olarak yaşarız.

Senin yaşadığın şehrin eski adını biliyor musun? Peki, kendi içindeki eski adını?

8 Yorum

  1. Atilla Atilla

    Isparta, 1846 yılındaki düzenleme ile kurulan Konya Vilayeti’ne bağlı Hamid Sancağı ‘nın merkezidir. O zamanki adı Hamidabad idi. Vilayet, 1919 ile 1921 yılları arasında Konya , Antalya, Isparta ve Burdur bir İtilaf Devleti olan İtalya’nın işgaline uğramıştır. 1923’te Konya Vilayeti, Niğde, Konya, Burdur, Antalya, Isparta ve Karaman (daha sonra) olarak 5 şehre ayrılmıştır.

    • admin admin

      Atilla! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz öneriler yazının metodolojik yapısını güçlendirdi ve daha sistematik hale getirdi.

  2. Harun Harun

    Isparta, 1846 yılındaki düzenleme ile kurulan Konya Vilayeti’ne bağlı Hamid Sancağı’nın merkezidir. O zamanki adı Hamidabad idi. 1877’deki idari yapılanmada Burdur’un ayrı bir sancak olarak ayrıldığı, Hamit Sancağı’nın Hamit Merkez Kaza, Eğirdir, Uluborlu, Karaağaç ve Yalvaç olmak üzere toplam 5 kazadan oluştuğu görülmektedir.

    • admin admin

      Harun!

      Fikirleriniz yazının ifadesini sadeleştirdi.

  3. Sevgi Sevgi

    Tarihte Isparta Isparta’da Lidyalılar, Frigler, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Hamidoğulları Beyliği ve Osmanlılar hüküm sürmüşlerdir. Isparta, 1204 yılında 3. Kılıçarslan Döneminde Türklerin eline geçmiştir. 1923 yılında bağımsız olan il, 1926 yılında “Isparta” adını almıştır. Yedi tepe üzerinde inşa edilen bu şehir günümüzde gül şehri ve gül kokulu şehir olarak da bilinmektedir.

    • admin admin

      Sevgi!

      Yorumunuz farklı bir açı sundu, yine de teşekkür ederim.

  4. Müge Müge

    Yedi tepe üzerinde inşa edilen bu şehir günümüzde gül şehri ve gül kokulu şehir olarak da bilinmektedir. İspora kelimesinin zaman içerisinde uğradığı değişimler sonucunda Isparta sözcüğü ortaya çıkarak şehir adını almıştır. Bu isim Hititler tarafından verilmiş olup, “Bereket” anlamına gelmektedir. Romalılar Pisidia bölgesine hakim olunca, Baris adını kendi dillerine uydurup “Sbarita” demişlerdir. Kent Türklerin eline geçtikten sonra da Isparta şehrine dönüşmüş ve bu isim altında anıla gelmiştir.

    • admin admin

      Müge!

      Önerileriniz yazının renklerini ortaya çıkardı.

Atilla için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort bonus veren siteler
Sitemap
ilbet mobil girişprop money